|

41 gün sürünerek köyüne ulaştı

Türkmen Dağı'ndaki savaş kendi efsanelerini üretiyor. Esed güçleriyle çıkan bir çatışmada yaralanan ve dağda 41 gün boyunca sürünerek köyüne ulaşan Hasan Karabacak gibi. Ona şimdi 'Yaşayan Şehit' diyorlar. Çatışmalarda hayatını kaybeden Türkmenlerin defnedildiği şehitliğin adı ise Küçükçanakkale.

Cihat Arpacık
00:00 - 6/11/2014 Perşembe
Güncelleme: 23:21 - 5/11/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
41 gün sürünerek köyüne ulaştı
41 gün sürünerek köyüne ulaştı

Durduğumuz nokta, bir zamanlar Esed rejiminin karakolu olan tek katlı bir yapı. Etrafımız, hiç dinmeyecekmiş gibi yağan yağmurların beslediği yeşillik. Esed ailesinin kalesi Lazkiye'nin yanı başında, akıllardaki Ortadoğu fotoğrafını tarumar eden, her tonda yeşile ev sahipliği yapan Bayır Bucak bölgesi... Savaş olmasaydı belki de bir trekking ve camping merkezi olabilecek bu dağlarda, şimdi ne zaman düşeceği belli olmayan havan topu ve varil bombalarının çıkardığı sesler yankılanıyor.

TÜRKMEN DAĞI'NIN GENÇ EFSANESİ "YAŞAYAN ŞEHİT"

Türkmen Dağı'nda yıllardır savaş koşulları hakim. Savaştan önce Baas rejiminin zulmünü çeken bu topraklarda sarp dağlar kendi efsanelerini üretiyor. Yıllar önce, Esed'in siyasi istihbarat birimleri Bayır Bucak Türkmenlerini kamyonlara doldurup sorgu merkezlerine götürdüğü günlerde, işkence aralarında Türkmenlerin rüyalarına giren erenler bu efsanelerden biri. Şimdi Türkmen Dağı'nda herkesin dilinde dolaşan efsane ise 'Yaşayan Şehit' Hasan Karabacak.

AİLEMDE VURULAN ÜÇÜNCÜ KİŞİYDİM

Türkmenlerin savaşa ilk dahil olduğu günlerde bir operasyon sırasında dağda vurulan Karabacak hikayesini tane tane anlatıyor: 'Dayım oğlu ve teyzem oğlu peş peşe vuruldu. Bende bir taşın arkasına sipere yattım. Silah sesleri dinmek bilmiyordu. Bir anda kalkıp koşmaya başladım ki, kurşun karnımdan girdi. Arkadan komutana bağırdım: Bizim aileden vurulan üçüncü kişi benim, bari beni bırakmayın. Arkadaşlar gece gelip alacaklarını söylediler ama üç gün bekledim kimse gelmedi.

BAKTIM YARAM KURTLANMIŞ

Hava soğuk, yağmur yağıyordu, karnım açtı. Sürünmeye başladım. Kaç gün kaç gece süründüm bilmiyorum. Ne kadar baygın kaldım onu da bilmiyorum. Vücudumdaki kurşunun girdiği yerde kıpırtılar hissettim, baktım ki yaram kurtlanmış. Sürünerek bir köye ulaştım. Köy boştu, evlerin bazıları yakılmıştı. Bir eve girdim, Allah'ın hikmeti, buzdolabı ağzına kadar doluydu. Ecza dolabında da ilaçlar vardı. Bir süre burada kaldım, ama Esed'in askerleri bu köye gelebilirlerdi, çıkmam gerekiyordu.'

Ezan sesi rehberi oldu

'Bacaklarımda derman yoktu, yine sürünmeye başladım. Uzaklardan ezan sesi duyuluyordu. İçimden 'Ya Rabbi, beni bu ezanın geldiği köye ulaştır' diye dua ediyordum. Ne kadar sürdü bilmiyorum, sonunda köye ulaşabildim. Bu köye eskiden de gelmiştim ama köyde rejimin askerleri var mı yok mu emin değildim. Gece boyunca köyü yukarıdan gözetledim. Güvenlikten emin olunca köye inmeye karar verdim. Sürünerek köy kahvesine girebildim. Beni görenler önce tanımadı. Son bir gayret kendimi tanıtınca kahvedekiler hep bir ağızdan tekbir getirmeye başladı. Sonradan öğrendim ki tam 41 gün önce vurulmuşum.'

YAŞIYORSA ALLAH'A EMANET

Hasan Karabacak vurulduktan sonra Türkmen Dağı'nda 150 kişilik bir askeri güç kurulmuş ve Hasan'ı kurtarmak için operasyon hazırlıkları başlatılmıştı. 16 ve 17 yaşlarındaki gençler de savaşa katılmak istiyordu ancak yaşları nedeniyle komutanları izin vermedi. İstekleri reddedilen gençler ağlamaya başlayınca Hasan Karabacak'ın babası operasyondan vazgeçti. 'Bir oğlum için bu kadar genci tehlikeye atmak olmaz. Oğlum öldüyse Allah şehadetini kabul etsin. Yaşıyorsa da Allah'a emanet ediyorum.'

OĞUL YARASI KAPANMAZ

Hasan Karabacak Türkmen geleneklerinde ölen birinin eşyalarının ya yakıldığını ya da bir fakire verildiğini söyleyerek, 'Ama babam eşyalarıma dokunmamış. Benim geleceğimi sanki hissetmiş' diye anlatıyor. Ancak her baba Hasan Karabacak'ın babası gibi değil. Oğlunu geçen yıl çatışmada kaybeden Bilal Amca, 'Selamun Aleyküm Türk kardeşim' diyerek yanımıza geliyor ve ısrarla evine kahve içmeye çağırıyor. 'Oğul yarası kapanmaz, ama burada her genç benim oğlum' diyor.

Küçükçanakkale Şehitliği

Sadece Bayır Bucak bölgesinde kayıtlara göre 200'ün üzerinde Türkmen, Esed'e karşı savaşırken çatışmalarda hayatını kaybetti. Türkmen savaşçılar için Bayır Bucak'ta bir şehitlik hazırlandı. Uzun ağaçların arasında bombardımana karşı korunan şehitliğin ismi ise Küçükçanakkale Şehitliği olarak belirlendi. Tıpkı Çanakkale'de Lazkiyeli, Şamlı, Halepli şehitlerin yan yana yattığı gibi Küçükçanakkale Şehitliği'nde de Türkmenler yan yana yatıyor. Savaş cephede tüm şiddetiyle devam ediyor. Bu nedenle şehitlikte yan yana boş mezarlar hazır bekletiliyor.

Ganimet tank ile hatıra videosu

Türkmen Dağı'ndaki savaşın şiddetini Bayır ve Bucak bölgelerinde sıkça rastladığımız tanklardan anlayabiliyoruz. Türkmen milisler, Esed rejimine ait çok sayıda tankı imha etmiş. Bize cepheyi gezdiren Abdullah, bu tanklardan birini kullanmak istediklerini ancak tamirat için 15 bin dolar gerektiğini anlatıyor. Sonra cep telefonundan bir video izletiyor. Abdullah bir tankı kullanırken çekilmiş bir görüntü. "Tank kimin" sorusuna oldukça normal bir yüz ifadesiyle: "Arkadaşımın tankı. Ganimet aldı" diye cevap veriyor.

Yarın: Rejimden Türkmenlere topyekün tutuklama
9 yıl önce