|

Osmanlı'nın askerleriyiz

Esed rejimine karşı mücadele veren Türkmenlerin en büyük motivasyonu, kendilerini Osmanlı askeri olarak görmeleri. Bunun için Türkmen Dağı''nda savaşan tugaylara, Abdülhamid, Sultan 1. Selim, Sultan Mehmet gibi Osmanlı padişahlarının ismini vermişler.

Cihat Arpacık
00:00 - 7/11/2014 пятница
Güncelleme: 22:38 - 6/11/2014 четверг
Yeni Şafak
Osmanlı'nın askerleriyiz
Osmanlı'nın askerleriyiz

Her tondan yeşilin sanki hiç dinmeyecekmiş gibi yağan yağmurla beslendiği Türkmen Dağı''nda, büyük ağaçların arasındaki sarp yoldan, üzerinde dokça taşıyan pikapla yanımıza biri geliyor. Komutan Ömer Abdullah olduğunu öğreniyoruz. Uzun sakalları ve sakalına göre kısa bıyıklarıyla bir selefi örgüt mensubu izlenimi veren Abdullah, verdiği görüntünün aksine, yakın zamana kadar IŞİD ile çatışmaya giren Türkmen tugayının komutanı.

HER TUGAY BİR OSMANLI PADİŞAHI

Abdullah bize, Türkmen Dağı''ndaki imkansızlıklar ve savaşın seyri hakkında bilgi veriyor. Türkmen Dağı bölgesinde savaşan Türkmenler, motivasyonu yüksek tutmak için kendilerini Osmanlı askeri olarak tanımlıyor, bu yüzden de birlikleri Osmanlı padişahlarının ismi ile anıyorlar. Ömer Abdullah''ın komuta ettiği birlik, Abdülhamid Tugayı. 1. Selim (Yavuz) ve Sultan Mehmet (Fatih) tugayları da Türkmen Dağı''ndaki savaşta mücadele veren diğer birlikler.

AKRABALARIM BENİM YÜZÜMDEN ZARAR GÖRMESİN

Bu kez, o tugaylardan birinin komutanıyla röportaj yapmak için izin istiyoruz. Komutan T. röportaj talebimizi geri çevirmiyor, ancak yüzünü boynundaki şal ile kapatıyor. Çünkü yakın zamana kadar Lazkiye''deki akrabaları rejim tarafından tutuklanmış. Nerede oldukları bilinmiyor. Kendisinden dolayı akrabalarının zarar görmesini istemediği için yüzünü kapatması gerektiğini söylüyor. ''Burada Allah için ve Türkmen Dağı''mızı korumak için savaşıyoruz. İnşallah yakın zamanda zafere ulaşacağız. Nizamı (Şam yönetimi) buradan kovduk ve Allah''ın izniyle bir daha buraya sokmayacağız. Türkiye halkına muhabbetlerimizi gönderiyoruz'' diyor.

7 RPG MERMİSİ KALDI KANAS MERMİSİ YOK

Devam eden savaş Türkmen milislerin mühimmatını da eritiyor. Operasyona çıkan Komutan T.''ye bağlı timde büyük bir kanas, bir dokça bir de RPG tipi roketatar var. Roketatarı kullanan kişi, ''7 RPG mermisi'' kaldığı için mermileri oldukça ihtiyatlı kullanıyor. Kanas için böyle bir ihtiyata gerek yok, zira timde hiç kanas mermisi kalmamış. Peki, bu şartlarda cephede durum nasıl? Yerinde görmek için Türkmen milislerden bizi cepheye götürmelerini istiyoruz.

Esed''in sürekli havan topu attığından, varil bombalarından ve yüksek yerlerde bulunan keskin nişancılardan bahsederek, bu isteğimizden vazgeçirmeye çalışıyorlar. Israrımız üzerine mihmandarımızı orada bırakıp, bizi cepheye götürmeyi kabul ediyorlar. O esnada Esed''in kontrolünde tuttuğu bölgeden gelen bir havan topu üzerimizden geçerek ağaçlık alanda patlıyor. ''Neden dağlara atıyorlar'' diye sormam üzerine bir milis: ''Aslında buraya atmak istediler ama havan toplarını kullananlar o kadar akıllı olmadığı için tutturamadılar'' diyor.

HER TÜRKMEN FİŞLENMİŞ

Bir yetkili Türkmen bölgesindeki savaşın ilk günlerinde milislerin ele geçirdiği karakollarda Türkmenlere ait tutulmuş istihbari fişlemelerin ele geçirildiğini anlatıyor. Fişlemelerin detayı çok ilginç. Bir Türkmen''in doğumundan öldüğü güne kadar neredeyse tüm hayatı Muhaberat tarafından kaydedilmiş. Toprağı var mı, bir arabaya sahip mi, namaz kılıyor mu, kaç çocuğu var…. Hepsi bu istihbarat fişlerine işlenmiş. ''Muhaberat iyi çalışmış'' diyorum gülerek cevap veriyor: ''Hala çalışıyor.''

Esed'e ait güçler 100 metre ötede

Geçit vermeyecekmiş gibi duran yolları aşarak cepheye varıyoruz. Türkmen Dağı''nda kuşların seslerini, zaman zaman patlayan havan topları bozuyor. Bir de telsiz sesleri. Yine derme-çatma kulübelerde nöbet tutan milisler, ağaçlarla tahkim edilmiş siperler… Çatışma bölgesi olduğunu yüzlerce havan topundan anlayabiliyorsunuz. Biraz yürüdükten sonra başımızı eğiyoruz. Keskin nişancılara karşı bir önlem bu. Zira sadece 100-150 metre sonra Esed rejiminin elinde tuttuğu bölge başlıyor. Ağaçların arasında kendilerini kamufle etmiş Türkmen milisler, herhangi bir aksilik durumunda merkezlerini haberdar etmek üzere 24 saat burada nöbetteler.

El işi havan

Sınır hattındaki bir müfrezenin komutanı olan Muhammed, havan toplarını gösteriyor: ''Bizim onlar kadar iyi toplarımız yok. Bunlar el işidir. Tank namlusundan yaptık. Birkaç tane atınca çatlıyor. Top mermileri de bitmek üzere.'' Türkmen Dağı''nı koruyan milisler İkinci Türkmen Tümeni''ne bağlı. Birinci Tümen ise Halep''teki savaşta rol alıyor. Şam''da da Türkmen tugayları savaşıyor. Aslında Türkmen Dağı''ndaki milislerin gözü kulağı Şam ve Halep''teki savaşta. Zira oradaki savaş Türkmen Dağı''na kıyasla daha şiddetli. Milisler her namaz sonrası Halep ve Şam''daki arkadaşları için toplu dua ediyor.

TOPYEKUN TUTUKLAMA EMRİ

Türkmen milisler sadece fişlemeleri ele geçirmemiş. Lazkiye bölgesinden Türkmen Cephesine sızdırılan belgelerde on binlerce Türkmen ve Arap''ın tutuklanmasını emreden talimat bulunuyor. Esed rejimi, Türkmenlerin neredeyse tüm ileri gelenleri için tutuklama kararı çıkartmış durumda. 3 buçuk milyonluk Türkmen nüfus için bu durum aslında facia demek. Önceki dönemlerde Esed hapishanelerinde gördüğü işkenceleri düşününce onların eline geçmemek için ne gerekiyorsa yapmak için hazırlar.


9 лет назад