|

28 Şubat'ın son hükümlüsü de tahliye oldu

28 Şubat sürecinde yargılandığı davada hüküm giyen Fahri Memur, 8 yıl hapis yattıktan sonra Malatya E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'ndan tahliye edildi. Fahri Memur, "Kimseye karşı da bir kinimiz, öfkemiz yok ama bu Müslümanlara, insanlarımıza bu zulmü reva görenlere de hakkımızı helal etmiyoruz" dedi.

Aa
00:00 - 31/10/2014 Cuma
Güncelleme: 16:17 - 31/10/2014 Cuma
Yeni Şafak
28 Şubat'ın son hükümlüsü de tahliye oldu
28 Şubat'ın son hükümlüsü de tahliye oldu

Fahri Memur, gönüllüsü olduğu İslami Dayanışma Vakfının üyeleriyle birlikte "Malatyalılar Davası"nda yargılandı.

"Terör örgütü kurmak ve yöneticisi olmak" suçlamasıyla 2000-2001 yıllarında tutuklu yargılanan Memur daha sonra tahliye edildi.

Yargıtay'ın hapis cezasını onaması üzerine 2006 yılında tutuklanan ve Malatya E Tipi Cezaevi'nde 8 yıl hapis yatan Memur, denetimli serbestlik kapsamında tahliye edildi.

Fahri Memur'u Malatya Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'nun önünde eşi Fatma, kızları Merve (22) ve Hatice, oğlu Abdulvahap (17), annesi Hatice Memur (76) ile kendisi gibi tutuklanan ve Mayıs ayında tahliye edilen Zekeriya Şengöz, arkadaşları, yakınları, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya İl Başkanı Bülent Tüfenkci, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Mumcu ve Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat karşıladı.

Fahri Memur, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecini anımsatarak, şunları söyledi:

"28 Şubat süreci... Bu süreci kimilerimiz içeride yaşadı, kimilerimiz dışarıda bu sürecin eziyetlerini çekti. Bize düşen de Zeki baba ile bana düşen de bu eziyeti içeride çekmekmiş, çektik ve çıktık. Hamdolsun bir sıkıntımız yok. İçeride de dışarıda da olsak bu eziyeti çekecektik. Bize düşen içeride çekmekmiş. Kimseye karşı da bir kinimiz, öfkemiz yok ama bu Müslümanlara, insanlarımıza bu zulmü reva görenlere de hakkımızı helal etmiyoruz. Biz onları Allah'a havale ediyoruz. Bazı zavallıların dediği gibi 'ocaklarına ateş düşsün' de demiyoruz ama sadece Allah, müstahaklarını versin, diyoruz. Neyi hak etmişlerse Allah onu versin."

Memur, bir gazetecinin özgürlüğüne kavuştuğunu ifade ederek, duygularını sorması üzerine, "Özgürlüğe kavuşmak... Özgürlüğü ben farklı tanımlıyorum, farklı anlıyorum. Özgürlük, Yaradan'a kul olmaktır. Yaratılmışlara kul olmaktan kurtulup Yaradan'a kul olmaktır. O anlamda biz içerideyken de özgürdük. Hatta dışarıdan daha da özgürdük, diyebilirim" dedi.

Anadolu Eğitim ve Davet Gönüllüleri Platformu Koordinasyon Kurulu Başkanı Turgay Aldemir ise yeryüzünde zulüm altında tek insan kalmayana kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.

Aldemir, şöyle konuştu:

"Ülke olarak zor günler yaşıyoruz ancak bu zor günlerde Anadolu Eğitim ve Davet Gönüllüleri Platformu olarak, tüm inananlar olarak üzerimize düşen sorumluğu genciyle, yaşlısıyla dün ortaya koyduğumuz gibi bundan sonra da ülkemizde kardeşliğin, adaletin, merhametin hayat bulması için mücadele edeceğiz. Özellikle ülkemizin doğu bölgesinde yarın bir protesto çağrısı var. Bu vesileyle hak ve adalet arayışının, başkalarının özgürlüğüne, haklarının ihlaline dönüşmeden kendi kardeşliğimiz içerisinde devam etmesini, milletimize sağduyu çağrısı yaparak, inşallah daha adil ve özgür bir geleceği hep beraber inşa ederiz."

Malatya Meşale Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Tamer Çalhan, 28 Şubat sürecinde inanan kesimlere zulmedildiğini belirterek, "Bu zulümden özellikle daha fazla payını alan Zeki Baba'ya, Fahri ağabeyimize teşekkür ediyoruz" ifadesini kullandı.

"Bütün milleti sağduyuya davet ediyoruz"

Zekeriya Şengöz de artık önlerine bakacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"28 Şubat sürecinde bir sıkıntı yaşadık ama bütün Müslümanlar ve bütün sağduyulu insanlar tecrübe edindi. Şimdi bundan sonrası için toplumsal sağduyuyu hep beraber, birlikte onarmanın, tamir etmenin, ihya etmenin yollarını arayacağız ve bu hususta da kararlıyız. Güneydoğu'daki kardeşlerimiz, halkların büyük bir kısmı sağlıklı bir şekilde barış ve özgürlüklerine kavuşacaklar ve kavuşmak üzeredirler. Şu andan itibaren bütün vatandaşlarımızın üzerine düşen bu barış sürecini ciddi bir şekilde değerlendirmeleri ve buna kafa yormaları ve bu hususta sağduyuya çağırmaları ve yapılacak herhangi bir yağma, talan ve halkın özgürlüklerine müdahale olabilecek her türlü şeyden kaçınmaları gerekiyor."

Fahri Memur, konuşmaların ardından kendisini bekleyen ailesinin yanına gitti. Çocuklarına sarılan Memur, "Abdulvahap, işte şimdi lise 3'e gidiyor. İşte bu süreci hep birlikte yaşadık. Bizden çok dışarıdakiler yaşadı. Biz ceza çekmedik. Cezayı dışarıdaki 80 yaşındaki ana çekti. Cezayı bu çocuklar çekti. Yanlarında olmamız gerekirken..." ifadesini kullandı.

9 yıl önce