|

Yüzme bilmezdi oğlum

Kömür madenindeki facia 18 işçiyi suyun altında bırakırken, madencilerden geriye yürek yakan hikayeleri kaldı. 2 çocuk babası Tezcan Gökçe'nin, maaşını alamadığından ötürü iyice kabaran bakkal borcunu ödemek için ineğini sattığı öğrenildi. Annesi Ayşe Gökçe ise "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek feryat etti

Karaman
00:00 - 31/10/2014 Cuma
Güncelleme: 23:23 - 30/10/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Yüzme bilmezdi oğlum
Yüzme bilmezdi oğlum

Ermenek'teki kömür madeninde balçık içinde kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor. Çalışmalar 537 kişilik ekip ile 2 uçak, 3 helikopter, 25 ambulans ve 18 AFAD arama-kurtarma aracının da içinde bulunduğu 97 araçla 24 saat boyunca devam ediyor. Madenin içindeki balçık, çamur ve kopan parçaların çıkarılması ve tahrip olan noktaların onarılmasının ardından dalgıçlar da 350 metrelik ocağın suyla kaplı kısmına dalarak işçileri arayacak. Madencilerle ilgili umutlar her geçen saat tükenirken, geride yürek burkan hikayeler kaldı. Madendeki 18 işçiden biri olan 2 çocuk babası Tezcan Gökçe'nin (33) acılı annesi Ayşe Gökçe, oğluna 'Ocağa gitme' dediğini, ancak onun bu uyarıyı dinlemediğini ifade etti. Gökçe, 'Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı? Geceleri uyuyamıyorum. Bizim için sabah yok artık' diye haykırdı.

BAKKAL BORCU İÇİN

14 yıldır Ermenek'te maden işçiliği yapan Gökçe, maaş alamadığı için bakkala borçlanmıştı. Son zamanlarda bakkalın artık veresiye vermediğini anlatan eşi Ayşe Gökçe, 'Borcumuzu ödemek için ineğimizi sattık' dedi. Tezcan Gökçe'nin emekli olmaya iki yılı kaldığı öğrenildi. Acılı eş Ayşe Gökçe'nin dramı da içler acısı. Parasızlık ve çaresizlik nedeniyle madene inen kocasının yanısıra kardeşi de aynı madende mahsur kaldı. Üstelik kardeş Hüseyin Gökçe kaza günü baba oldu. Başbakan Davutoğlu'nun da hastanede ziyaret ettiği aile, bir yandan baba Hüseyin Gökçe'nin durumu için üzülürken diğer yandan dünyaya gelen bebeğin buruk sevincini yaşadı. 3 yeğeni de madende mahsur kalan Medine Düzel ise "Yeni işe başlayan İsa Gözbaşı, halasına evlatlıktı. Şimdi hem öz annesi hem de halası gözyaşı döküyor" diye konuştu.

Zonguldak'ta çok kaza atlattı ama...

Kömür ocağında mahsur kalan işçilerden biri de Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun Zonguldak'taki ocaklarından emekli madenci Recep Çiloğlu (57). Göçük ve grizu gibi kazalardan daha önce defalarca kurtulduğu öğrenilen deneyimli madenci, emeklilik tazminatıyla Ermenek'te aldığı evin kalan taksitlerini ödemek için çalışıyordu. Daha önceki kazalarda birçok madenciyi kurtardığı öğrenilen 'kahraman madenci' Çiloğlu, 5 ay sonra taksitleri bitince maden işini bırakacaktı. Ancak meydana gelen facia, onu da diğer 17 madenciyle birlikte çamur ve suyun içine gömdü.

Kumanyası elmaydı

Kazanın yaşandığı maden ocağında diğer vardilyalarda çalışarak kurtarma çalışmalarına katılmak için madene gelen diğer işçiler, çalışma şartlarının çok kötü olduğunu söyledi. Servis ve yemek hizmetinin kaldırılmasının ardından mağdur olduklarını anlatan işçiler, 'Servis ve yemek kalktıktan sonra aylık 120 liraya kendimize servis araçları tuttuk. 120 liralık masraf bizim için çok sıkıntı. Ben biliyorum ki, sefer tası getiremeyen arkadaşlarımız var. Burada yemek molasında yanında getirdiği elmayı yiyerek karnını doyurmaya çalışıyordu. Başka bir arkadaşı kendi yemeğini vermek istediğinde de fazla aç olmadıklarını söylüyorlar' ifadelerini kullandı.

Emeklilik tek hayal

Aynı köyden dört arkadaşı madende mahsur kalan Doğan Saparca, arkadaşlarının erken emeklilik için madene indiklerini söyledi. Aşağıçağlar köyü sakini Saparca, 'Aslında madenin üstünde çalışıyorlardı. Torba yasa çıkınca prim günü fazla yazılacağı için madene indiler. Burada sendikalaşma yok. Sendika isteyenler işten çıkarılıyor. Bir işçi işten çıkartılmışsa bölgedeki hiçbir madende iş bulamıyor' dedi.


9 yıl önce