|

Müminlerin haftalık bayramı: Cuma

Peygamber Efendimiz (sav) Müslümanları bir araya getiren, cemaatle namazda ve hutbede buluşturan cuma gününü, müminler için bayram olarak nitelemiştir. Peki cuma namazına nasıl hazırlık yapılmalı, cuma günü nasıl ihya edilmeli?

04:00 - 10/05/2024 Cuma
Güncelleme: 01:20 - 10/05/2024 Cuma
Yeni Şafak
İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldırım.
İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldırım.

Hicretten önce Peygamberimiz (sav), İslam’ı öğretmek ve imamlık yapması için Mus’ab b. Umeyr’i Medine’ye göndermişti. İslam'la şereflenen Medine’deki yerli ve muhacir Müslümanlar, kaynaşmalarına vesile olacak, toplanıp bir araya gelebilecekleri özel bir günleri olmasını, haftanın bir gününün kendilerine ait bayram günü olmasını istiyorlardı. Nitekim Medine’de yaşayan Hristiyanlar pazar, Yahudiler de cumartesi gününü bayram olarak benimsemişlerdi. Yahudiler cumartesi gününe hazırlık yapmak için bir gün öncesinde Medine’de sabahtan öğleye kadar pazar kurarlardı. Ve buna Ârâmî dilinde “arefe günü” anlamına gelen arûbe, denilirdi.

İLK NAMAZI 12 KİŞİ KILDI

Mus’ab b. Umeyr, sayıları gün geçtikçe artan Müslümanların bu isteklerini Peygamberimiz'e mektupla bildirmişti. Hz. Peygamber de Müslümanların, Yahudi ve Hıristiyanların bayram günlerinden farklı bir günü, Yahudilerin cumartesiye hazırlıkla geçirdikleri ve Arûbe yani arife olarak adlandırdıkları günü bayram edinmelerine izin vermişti.

Bu arada bir de öğle vakti iki rekatlık bir namaz kıldırılmasını ve beraberinde hutbe okunmasını istemişti. Mus’ab buna uyarak on iki kişiyi toplayıp namaz kıldırmıştı. Bir de koyun keserek o günü kutlamışlardı. İşte bu namaz Medine’de, hatta İslam tarihinde kılınan ilk “cuma namazı” olarak tarihe geçmiştir.

NE ZAMAN FARZ KILINDI?

Cuma namazının hangi tarihte farz kılındığı konusunda ise iki rivayet vardır.

Birinci rivayete göre Mekke’de farz kılınmış, ancak müşriklerin engellemesi yüzünden fiilen edası hicrete kadar ertelenmiştir.

İkinci rivayete göre ise cuma namazı hicret sırasında farz kılınmıştır. Şöyle ki: Resûlullah Medine’ye bir saat mesafede bulunan Kubâ’ya ulaşınca orada konaklamış, pazartesiden perşembeye kadar ashabı ile beraber çalışarak İslâm’ın ilk mescidini inşa etmiştir. Cuma günü Kubâ’dan hareket edip Rânûnâ vadisine gitmiş ve Sâlim b. Avf kabilesine misafir olmuştur. Bu sırada cuma vakti girince cuma namazını ilk defa, sonraları “Cuma Mescidi” olarak anılacak bu mübarek mekanda kıldırmış ve ilk hutbesini burada okumuştur.

BİRLİK VE BERABERLİĞİ SAĞLAR

Cuma namazı; sosyal dayanışma ve kaynaşmaya, birlik ve beraberliğe, İslâmî bilgilenme ve bilinçlenmeye vesile olan bir ibadettir. Kur’an’da cuma namazı konusunda kadın-erkek, mukim-misafir, sağlıklı-hasta ayrımı yapılmaksızın bütün müminlere hitap edilir. Bu hitaptan kadın-erkek herkesin cuma namazını kılması gerektiği anlaşılsa da Peygamberimiz'in hadisleri ve tarihi süreçteki uygulamalardan cuma namazının herkese değil belirli şartları taşıyan Müslümanlara farz olduğu bilinir.

Bu şartlar şunlardır:

Müslüman, akıllı ve bulûğ çağına gelmiş olmak.

Sağlıklı olmak.

Mukim olmak.

Erkek olmak. (Müçtehit imamlar ve daha sonraki bilginler dahil bütün Müslümanlar, cuma namazının erkeklere farz olup kadınlara farz olmadığı konusunda ittifak halindedir. Bununla birlikte kadınlar, camiye gelip cuma namazı kılabilirler. Cuma namazının kadınlara farz kılınmamış olması, onlar hakkında bir mahrumiyet değil bir muafiyettir.)

CUMAYA HAZIRLIK NASIL YAPILIR?

Cuma, Müslümanların haftalık bayramıdır. Bu itibarla Müslümanlar, perşembe günü akşamdan bugüne hazırlanırlar. Cumaya hazırlık için boy abdesti alırlar, temiz elbise giyerler, güzel koku sürünürler. Bunu Peygamberimiz sallâllahu aleyhi ve sellem'in bir tavsiyesi olarak yerine getirirler. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Cumaya gelmek isteyen kimse boy abdesti alsın. Ergen olan her kişinin cuma günü gusletmesi, ağız ve diş temizliği yapması ve yeteri kadar güzel koku sürünmesi gerekir.”

CUMA GÜNÜ NE YAPILIR?

Müslümanlar cuma günü Kur’an okumak, zikir ve tefekkür etmek, Peygamberimiz sallâllahu aleyhi ve sellem'e salât ve selâm getirmek, tövbe ve istiğfar etmek, camiye gidip vaaz ve hutbe dinlemek suretiyle böyle değerli ve önemli bir günün manevî feyzinden yararlanmaya çalışırlar. “Cuma gününde bir saat vardır ki Müslüman, bu saate isabet ederek hayırlı bir şey isterse Allah ona istediğini verir” anlamındaki Peygam-berimizin sözüne uyarak dua ve niyazda bulunurlar.



#İslam ve İnsan
#Aktüel
#Hayat
#Toplum
11 gün önce