|

Muhabirlerimiz ağlayarak arıyorlar

Ortadoğu coğrafyasında her noktada çatışma, kan ve gözyaşı var ve bu coğrafyada en etkin ülke olan Türkiye, tarihinde ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından belirleneceği bir seçime gidiyor. Bu noktada, hem Ortadoğu'ya ilişkin habercilik anlayışlarını konuşmak hem de cumhurbaşkanlığı seçimi hazırlıkları hakkında bilgi almak üzere Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk ile konuştuk. Öztürk, haber ve görüntü aktarmak için katliam bölgelerinde görev yapan muhabirlerin yaşadıklarını ve gördükleri karşısında içine düştükleri psikolojiyi de anlattı.

Nil Gülsüm
00:00 - 8/08/2014 Cuma
Güncelleme: 22:59 - 7/08/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Muhabirlerimiz ağlayarak arıyorlar
Muhabirlerimiz ağlayarak arıyorlar
Anadolu Ajansı bir dizi kitap hazırlığında, dizinin ilk kitabının Mısır hakkında olduğunu biliyoruz. Proje ve kitabın içeriği ile ilgili neler söylersiniz?

Anadolu Ajansı olarak Mısır'la ilgili yoğun haberler yaptık. Aradan zaman geçince yapılan bu haberler kaybolup gidiyor. Bu kadar emeğin daha kalıcı olamamasına da üzülüyorduk. Hazırladığımız kitapta Mısır'ın kısa tarihçesi, Tahrir olayları, Mübarek'in düşmesi, Mursi'nin indirilmesi, Rabia katliamları sürecini anlatan ve Sisi'nin cumhurbaşkanı seçilmesine kadar olan tarihçe anlatılıyor.

Farklı olan nedir bu kitapta?

Kitapta kronolojik bir anlatımın yanı sıra 'Oradaydı' diye bir bölüm de yer alıyor. Bu bölümde basına yansıyan fotoğrafları çeken, haberleri yazan arkadaşlarımız o esnada hissettiklerini anlatıyorlar. Kitapta gazetecinin iç dünyasına yapılan bir yolculuk da yer alıyor.

TOPLAM KİTAP 5 OLACAK
Sizin de anlatımınızın olduğu bir bölüm var. O bölümde ne anlattınız?

Ben de ne yaşadığımı anlattım. Rabia işaretinin ilk çıktığı fotoğrafı ve ortamın hissettirdiklerini anlattım.

Mısır dışında hangi kitaplar var piyasaya çıkacak?

'Gazze' ve 'Yetim Kalan Suriye' adlı iki çalışmamız daha bulunuyor. Bu iki kitap da aynı formatta hazırlandı. Biz haberciler normalde haberleri anlatırken duygularımıza yer vermeyiz. Bu çalışmada gazeteciliğin yanına kendi dünyamızı da kattık.

Üç kitapla mı sınırlı olacak, yeni kitap projeleriniz de var mı?

Bu çalışmaları devam ettirmeyi düşünüyoruz. İlk üç kitabın ardından 'Arap Baharı' ve 'Ukrayna' kitaplarını da hazırlamayı düşünüyoruz.

ÇOCUKLARIMIZI SEVEMİYORUZ
Muhabirler neler yaşıyor bu haberleri yaparken, o fotoğrafları çekerken?

Olay yerinden muhabirlerimiz bizi ağlayarak arıyor. Suriye'de olduğu gibi, Gazze'de de böyle. Vurulan, ölen, yalınayak gezen insanları görmeye dayanamıyorlar. Gördükleri karşısında depresyona giren arkadaşlarımız oldu. Her gün öldürülmüş ve işkence görmüş beden fotoğrafına bakmak kolay bir şey değil. Muhabir arkadaşım bana 'Dayanacak gücüm kalmadı, perişan haldeyim' diye mesaj atıyor. Bunları her gün yaşadığınızı varsayın. Çocuklarımızı sevemiyoruz. Kendimizi fotoğraflarda gördüğümüz o çocukların babalarının yerine koyuyoruz.

Gazze'de nedir son durum?

Gazze'de ölü ve yaralı sayısı her geçen dakika değişiyor. Yeni faaliyete soktuğumuz site aracılığıyla Gazze'deki durumu güncel olarak kamuoyunun bilgisine sunacağız. Sitede ölü, yaralı sayısı, vurulan cami, okul, hastane sayısı yer alacak. Canlı, aktif bir web sitesi olacak bu sisteme http://www.gazasurvey.com adresinden erişim mümkün olacak.

İSLAM DÜNYASININ GÖZÜ TÜRKİYE'DE
Bu kara tabloyu tersine çevirmenin yolu yok mu?

İslam dünyasının kendine gelmesi lazım ve bu dünyanın tek umudu Türkiye. Herkesin gözü bize dönük. Gazze'de bir çocuğun kafasına bomba düşse İslam dünyası, yüzünü 'Erdoğan ne diyecek' diye Türkiye'ye döner. Ümmetin bu kadar parçalanmış halini hiç görmemiştim. İslam dünyasının yüzde sekseninde savaş, kaos ve savrulma var. Bu savrulmanın da bir ekip tarafından bilinçli olarak uygulandığına biz şahidiz.

Bu döngü nasıl kırılacak?

Bu ancak güçlü bir liderlik ile mümkün olabilir.

BİZDEKİ SEÇİM İSLAM DÜNYASINI İLGİLENDİRİYOR
Tayyip Erdoğan'ın Gazze meselesine fazla müdahil olduğu yönündeki eleştirilere ne dersiniz?

Gazze'deki çocuk kat- liamlarına karşı ses çıkaran ülkelere baktığımızda sadece Latin Amerika'da üç ülke ile Türkiye ve Katar'ın olduğu görülüyor. Ses çıkaran, güçlü tepki veren bir başka ülke yok. İnsanlar Türkiye'nin liderliğini bekliyorlar. Ben cumhurbaşkanlığı seçiminin sadece Türkiye için yapılacak bir seçim olduğunu düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi bütün İslam dünyasını ilgilendiren bir seçimdir artık. Lideri güçlü bir Türkiye'nin kaos ve terörün bitmesi için çok büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum.

Özellikle çocukları öldürdüler
Gazze'deki görüntüler, 'Savaşın bile hukuku olmalı' dedirtecek kadar vahşi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

İlk kez bu kadar çok çocuk ölümü var. Gazze'de çocukları özellikle öldürdüler. İsrail'in kendini savunma hakkı, çocuk öldürmekle başlıyor. Öldürülen kadın sayısı da çocuklar gibi çok yüksek oranda. Savaşlar erkek erkeğe olur, hayatını kaybeden kadınlar ve çocukların bu kadar çok olması, savaş hukukunun bile işletilmediğini gösteriyor.

Gazze'de gazeteciler de hedef, son durum nedir?

Bir ayda 10 gazeteci öldürüldü, üç tanesi AA muhabiri olmak üzere 38 gazeteci de yaralandı. Dünyadan en ufak bir ses çıkmadı. Taksim'de bir gazeteci sözlü olarak taciz edildi diye birçok açıklama yapıldı. Ancak Gazze'de gazetecilerin yaşadıklarıyla ilgili olarak hiçbir açıklama yapılmadı.

AA sahaya inecek
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük hazırlıklarınız ne aşamada?

Seçim ile ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Seçim sonuçları sandık başındaki arkadaşlarımız aracılığıyla an be an bildirilecek. Elde ettiğimiz veriler abonemiz olan medya kuruluşlarına verilecek. Vatandaşlar da www.aasecim.com adresinden veya 1523'e SMS aratak seçim sonuçlarını öğrenebilecekler. Seçim günü 1500 kişi sahada haberci olarak çalışacak. 60-70 bin civarında da veri yayıncılığı yapacak hizmet alımı yapacağız. Bir manipülasyon olmaması için her ilçede bir kişi illerde birkaç tane olmak üzere AA'nın muhabirleri muhakkak olacak.

Sistemin kilitlenmesi riski olabilir mi?

Geçen seçimlerde çok ciddi hacker saldırısı yaşadık. Buna yönelik tedbirlerimizi aldık ve güvenlik önlemlerini maksimum düzeye çıkardık.


10 yıl önce